Kaputu kaldırın, motora bakıyoruz
Vista, grafik masaüstü kullanımında eski sürümden hem görsel hem de kullanışlılık açısından büyük farklılıklar taşıyabilir, ancak kozmetik, özellikle de bu tür grafik masaüstü ortamlarını yıllardır taşıyan Linux/Unix ve Mac gibi platformlar varken, hepsi de oldukça pahalı olan Vista sürümlerinin fiyatını haklı çıkarmaya yeterli bir neden değil. Aradan geçen beş yılda Vista altyapı olarak da yenilikler ve geliştirmeler edinmiş.
Grafik efektler bir anlamda yeni Desktop Window Manager (DWM) ile mümkün olmuş. Bu modelde, uygulamaların ekrana kendilerini doğrudan çizdirmeleri yerine, bütün görüntü işlevleri tamponlara yapılıp, DWM tarafından uygulanıyor. Bu nedenle Aero, ekran kartında bolca bellek istiyor. Eğer ekran kartı belleğiniz yeterli değilse, "Basic" görünümle yetinmek zorunda kalıyorsunuz. Basit görünümde masaüstü grafikleri Windows XP'dekine benzer yöntemlerle oluşturuluyor. Yeni modelle aynı zamanda ekrandaki efektler mümkün olduğu kadar ekran kartı işlemcisi ile oluşturuluyor. Gelecekteki hedef, şimdiki CPU'yu da kullanan yöntemler yerine, grafik çizim işlerinin tamamen ekran kartına kaydırılması.
Vista, DirectX 10 ve Direct3D 10'u getiriyor. Direct3D 10, gelişmiş sürümden ziyade, toptan yeni bir yapı olarak düşünülmeli. Kullanılması için yeni donanım gerektirecek. Microsoft, Direct3D'nin grafik çizimlerini kat kat hızlandırabileceğini söylüyor, ancak bunu görebilmek için Direct3D destekli kartların masaüstlerimize düşmesini beklemeliyiz. Performans
Performansa yönelik özelliklere ReadyBoost ile başlayabiliriz. ReadyBoost, USB 2.0 gibi bir bağlantıyla, verinin bir kısmını flash belleklere yerleştiriyor. Bu önbellekleme (caching) işlemi, rastgele okumalarda, mekanik kafanın daha fazla hareket etmesini gerektiren normal sabit disk teknolojisi yerine, daha hızlı olan flash bellek teknolojisini kullanarak sistemin daha hızlı tepki vermesini amaçlıyor.
ReadyBoost'un çalışması için, aygıtınızın en az 256 MB olması ve USB 2.0 bağlantı noktalarına bağlı bulunması gibi gereksinimler var. Görünen o ki aynı zamanda yonganın da ReadyBoost desteklemesi gerekiyor; yukarıdaki ekran görüntüsünde görüldüğü üzere, Vista tarafından sorunsuz tanınan USB bağlantı noktalarına sahip inceleme sistemimizde ReadyBoost çalışmayı reddetti.
ReadyDrive adı verilen işlev ise, Vista tarafından desteklenmesine rağmen, 2006 sonbaharında bu özelliği kullanabileceğiniz ticari bir sabit disk bulunmuyor. ReadyDrive'ı tanımlamadan önce, teknolojinin dayandığı hybrid drive (melez sürücü) kavramından kısaca bahsetmek gerek. Bir melez sürücü, normal sabit disk plakalarının yanısıra, büyük bir flash bellek alanına sahip bir sabit disk olacak. Sık erişilen veri mümkün olduğunca bu büyük flash bellek alanında tutularak, hızlı açılışlar ve düşük güç tüketimi hedefleniyor. Samsung ve Seagate tarafından geliştirilen ilk ürünler 2007'de bekleniyor. Şu an için bu teknolojiyi destekleyen bir tek Windows Vista var; ReadyDrive da Vista'daki desteğin adı.
SuperFetch, hangi uygulamaların kullanılacağını öngörerek belleğe erkenden yükleme fikrinden geliyor. SuperFetch, sık kullanılan uygulamaları belleğe ya daha önceden alıyor, ya da yüklendikten sonra bellekten sanal belleklere taşınmasını engelliyor, böylece kullanıcı aynı uygulamayı çalıştırmak istediğinde, sabit disk okuması kaynaklı beklemeleri en aza indirgemeye çalışıyor. Vista aynı zamanda bu önyükleme için RAM yerine USB noktasından bağlananlar gibi flash bellekleri de kullanabiliyor. Güvenlik
Windows ailesinin en çok eleştirilen yönlerinden biri güvenlik açısından taşıdıkları zayıflıktı. Vista güvenliğe Windows XP'den daha fazla önem veriyor gibi görünüyor.
Güvenlik önlemlerinden biri, Users Access Control (UAC). UAC ile artık bütün kullanıcılar ve uygulamalar, normal bir yetki düzeyinde çalışıyorlar. Eğer bir uygulamanın yönetici yetkilerine ihtiyacı olursa, bunu elde etmek için kullanıcının onayı gerekiyor. Odaktaki uygulama, doğrudan izin isteyebilirken, uygulama odakta değilse, odağı almak için beklemek durumunda. Bu sırada görev çubuğundaki simgesi parlıyor. İzin isteme durumunda, tüm ekran kararıyor ve kullanıcı sadece izin isteme penceresiyle etkileşime girebiliyor. Normal kullanıcılar, yönetici yetkilerine sahip bir kullanıcı adı ve parolaya gereksinim duyarken, yönetici yetkisine sahip kullanıcılar parola sorulup sorulmayacağına karar verebiliyor. Vista kurulumunda girilen kullanıcı adı varsayılan olarak yönetici haklarına sahip, ve bir program daha yüksek yetki istediğinde UAC bu kullanıcıya parola sormak yerine, sadece izin verip vermediğini sormakla yetiniyor. UAC, RC2 öncesi sürümlerde, kullanıcıya fazla müdahale ettiği şikayetlerini almıştı, RC2'de o kadar belirgin bir sorun yaşatmıyor ancak büyük olasılıkla Vista kullanımı arttıkça Microsoft UAC'nin izin sorup sormadığı yerleri geliştirecektir.
Windows Firewall -muhtemelen gelişmiş sürümüyle- Vista'da yerini almış ve bunun yanına Windows Defender eklenmiş. Windows Defender, Windows AntiSpyware'den geliyor. Sadece casus yazılımları bulup temizlemek değil, aynı zamanda sistemin belli alanlarında gerçek-zamanlı koruma uyguladığı için adı Defender olmuş. Defender, potansiyel sorunlar hakkında Microsoft'a bilgi gönderebiliyor ve Microsoft SpyNet entegrasyonuna sahip. SpyNet, kullanıcılardan ve diğer araştırmalardan, casus yazılımlar hakkında dinamik bir bilgi bankası gibi işliyor.
Giriş yönetimi, üçüncü parti üreticilerin çeşitli güvenlik önlemi teklifleri için olanaklar sağlayacak şekilde genişletilmiş. İlginizi çekebilecek bir yönü, bu genişletmenin, parmak izi okuyucuları veya ses tanıma gibi yöntemlerle de kullanıcıların kimlik doğrulama işlemlerini yapabilecek olması.
Tümleşik ebeveyn kontrol sistemi ile, bilgisayarı kullanan çocuklarının karşılaşacağı içerik hakkında endişelenen ebeveynler için bir kontrol mekanizması gelmiş. Ebeveyn kontrol sistemi, çeşitli oyun derecelendirme sistemlerini kullanabiliyor. Denerseniz Vista da uyaracak ama aklınızda bulunsun, yönetici hesaplarınız şifrelenmiş değilse hiçbir anlamı kalmıyor.
Sabit disk içeriğini şifreleme özelliği BitLocker ile geliştirilmiş. Hatırlarsanız ABD'de bazı devlet kuruluşlarının çalışanlarına ait dizüstü bilgisayarların çalınması sonucu güvenlik endişeleri başgöstermiş, devlet kurumlarına bazı güvenlik standartlarını zorunlu tutan belgeler iletilmişti. Bu açıdan gizli bilgilerin sadece yetkili kişiler tarafından ulaşılabilecek şekilde şifrelenmesi bir güvenlik ihtiyacı saıylır. BitLocker, Trusted Platform Module (TPM) yongalarıyla da çalışabiliyor.
Internet Explorer'a getirilen yeniliklerle birlikte Vista teorik olarak oldukça güvenli gözüküyor, en azından Windows XP'ye göre. Ancak bu yöntemlerin daha gelişmesi gerekiyor. Bazı antivirüs üreticileri geçtiğimiz aylarda Vista'nın düşük seviyedeki bazı güvenlik özelliklerinin, aynı zamanda kendilerinin işini zorlaştırdığından şikayet ettiler. Bu durumun çözülmesi önemli sayılabilir; eğer iyi bir çözüm getirilmezse virüslere karşı savunma için azalan seçenekler, aslında daha büyük tehlikeleri getirebilir. Ayrıca tatmin edici güvenliğe ulaşmak biraz daha zaman isteyen bir iş. Gerçekten güvenli olup olmadığını zaman gösterecek.
Vista, kullanıcıya geniş yedekleme olanakları da sunuyor. Özellikle Windows 2003 Server'dan gelen yeteneklerle, sistem otomatik olarak kullanıcı dosyalarının yedeğini alabiliyor ve bunu belirlenen yerlere depoluyor. Yedekler artımlı olarak alınabiliyor, yani daha önce yapılan bir yedeğin üzerine sadece farklılıklar eklenerek, uzun sürebilecek bir "tam yedekleme" işleminden kaçınmak mümkün. Teknik olarak Windows 2003 Server'dan gelen "Shadow Copies", Vista'da Previous Versions adı verilen özelliğin altında yatıyor. Previous Versions'ın, dosyalarınızın belirli zamanlarda fotoğrafını çektiğini düşünebilirsiniz. Böylece, üzerinde çalıştığınız bir belgenin yeni bir kopyasını kaydedeceğinize, yanlışlıkla üstüne yazarsanız, belgenin eski halini getirmek için bir şansınız daha oluyor. Ağ Altyapısı
Windows Vista tamamen yeniden yazılmış bir ağ katmanı da getiriyor. Yerleşik IPv6 desteği eklenmiş ve ayarlar dinamik değiştirilebiliyor; böylece "parmağınızı oynatsanız restart" şikayeti eleniyor. Kablosuz ağ desteği geliştirilmiş ve sisteme daha iyi entegre edilmiş. Fast Roaming özelliği ile kablosuz ağlar arası geçişlerde bağlantı kopmalarının önüne geçilmek istenmiş. Bunu deneme imkanımız olmadı.
Kullanıcı için ağ arayüzü basitleştirilmiş. Vista kurulumumuzda herhangi bir çalışma grubu tanımlamadık. Ekran görüntüsünde DEIMOS olarak gözüken makine, Kurtadam çalışma grubundaki Windows XP Home Edition çalıştıran dizüstü bilgisayarı. Deimos'tan Vista kurulu olan Kurtadam-PC makinesini doğrudan göremiyoruz. Ancak Vista ile herhangi bir ayar yapmadan ona bağlanabiliyoruz. Sık sık farklı çalışma gruplarına katılan bilgisayarların, eski sistemde her seferinde yeniden başlatılması gerekiyordu.
Vista ile Server Message Block ( SMB ) 2.0 da geliyor. SMB 2.0 sadece Vista ve aynı altyapıya sahip sistemlerde kullanılabilecek, bunun yanında eski sistemlerle bağlanabilirliği korumak için SMB 1 de Vista'ya dahil. Bu, Linux sistemlerin Windows ağlarına katılmasını sağlayan Samba projesinin de Vista için çalışabilmesi demek. Ancak Samba ile Microsoft arasında bazen gündeme gelen "kedi-fare oyunu"na tanık olma ihtimalimiz hala var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder